Sevag etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sevag etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Nisan 2017 Çarşamba

“Kötü Bir Komşu” Olma ve “Kötü” Olma Hakkı

Duyduğumda kusma duygusu uyandıran sözcüklerin başında “tolerans” ve “hoşgörü” gelir.

Bunları “ötekileştirmek” veya “ötekileştirmemek” izler.

Bunları da “çok kültürlülük”, “çok renklilik” izler.

Keza bunları da “yaşasın halkların kardeşliği” izler.

Daha niceleri var ama bu kadarı yeter.

Bunların hepsi, nedense kendilerini solcu ve demokrat görenlerce enflasyoner bir şekilde kullanılan milliyetçi ve ırkçı kavramlardır.

Ama bunları bolca kullananlar bunu bilmezler ve tam da esas sorun olan budur.

En tehlikeli ırkçılık ırkçı olduğunu bilmeden yapılan ırkçılıktır; en tehlikeli milliyetçilik milliyetçi olduğunu bilmeden yapılan milliyetçiliktir.

19 Nisan 2013 Cuma

Devrimci 24 Nisan – Karşı Devrimci 1 Mayıs (24 Nisan’ı 1 Mayıs Yapalım)

(“Bir Tükenişin İki Resmi” serisinin devamı olarak: “İkinci Resim: Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi”ni yazacaktık ikinci yazıda. Ancak bu arada bir rahatsızlık nedeniyle yazma işinden uzak durmak zorunda kaldık. Ve bu arada 24 Nisan kapıya dayandı, 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu durumda, hem bu konuları ele alalım hem de bu bağlamda somut bir örnek olarak tükenişin ikinci resmini yavaş yavaş somutlayalım.)
Gerçeklik somuttur. Yani değişen koşullara göre, doğru her an değişebilir. Buradaki doğru kavramı, elbette ezilenlerin kurtuluşuna azami katkı; ezilenlerin genel ve tarihsel çıkarına uygunluk anlamındadır. Yoksa ezenler açısından doğru farklıdır, ezilenler açısından farklı.
Evet, bugünün Türkiye’sinde 1 Mayıs karşı devrimci, 24 Nisan devrimcidir.
Neden böyledir?

28 Mart 2013 Perşembe

Sevag'ın Annesinin Mektubu ve Türklerin Kötülük Yapma Hakkına Karşı Mücadele


Bu ülkede sadece Sevag cinayetini işleyen bir Türk değildir, bütün cinayetleri işleyenler; bütün hırsızlıkları yapanlar, bütün dolandırıcılar Türktür. Çünkü bu ülkede kötülük yapmak sadece Türklerin hakkıdır.
Ezilen azınlıkların kötülük yapma hakları yoktur. Bir Türk bir cinayet işlerse, adının önüne Türk konmaz. Ama bir Ermeni, bir Rum özellikle bu ülkede dokunulmaz parya muamalesi gören Hırıstiyanlar veya o halklardan olan biri bir suç işlerse adının önüne Ermeni, Rum gibi tanımlar konmadan adı anılmaz. Adının önüne Türk sıfatı konulmadan cinayet işleme, hırsızlık yapma hakkı olanlar sadece Türk ve Müslüman olanlardır.
Bu nedenle ezilen azınlıklardan olan insanlar hep iyi insanlardır. Çünkü onlar iyi olmak zorundadırlar. Çünkü onların kötülük yapma hakları yoktur. İyilik onların biricik silahıdır. Bu ülkede kötülük yapma hakkı sadece Türklerin ve Müslümanların hakkıdır.