sınıflar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sınıflar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Şubat 2024 Cumartesi

24.02.2024 Tarihli Metin Yüksel ve Deniz Gezmiş’i Anma Toplantısına Mesaj Taslağı

 Bir süre önce sayın Eliaçık’tan şöyle bir mesaj aldım:

(“Metin Yüksel'in vefatı 23 Şubat Deniz Gezmiş'in doğumu 28 şubat'mış bu ikisini birleştirerek şubat ayının son haftasında bir anma toplantısı düzenleyeceğiz” “5-10 dakika video mesaj”)

Bu notlar o toplantıya yollanacak video içindir. Tabii konuşma bu notlardan farklı olabilir. İnsan konuşmanın akışı içinde unutabiliyor ve bir de süre sınırlaması var. Bu nedenle de bazı bölümleri atlamak veya kısa kesmek zorundaydım.

*

Deniz Gezmiş ve Metin Yüksel’in ortak noktaları, doğum ve ölüm tarihlerinin bu rastlantısal yakınlığından ibaret midir?

Deniz 68’li bir “Marksist Leninist”, Metin Yüksel 78’li bir “Politik İslamcı”.

Bunların bir ortak noktası olabilir mi?

Yüzeyden bakınca öyledir.

Ama özüne girince ilişki tam tersine döner.

Bilim görünenle değil, görünenin ardındaki özle, ortak noktalarla ilgilenir ve öz genellikle kendi zıttı biçiminde görülür. Örneğin bizler yerimizde dururuz güneş hareket eder, ama özde durum tam tersidir. O yerinde durmakta, bizim dünyamız dönmektedir.

Ben burada hemen görünmeyen, ama derinde, özdeki bazı ortak noktalara dikkati çekerek bugün ve yarın için bazı sonuçlar çıkarmak istiyorum.

30 Ekim 2022 Pazar

Sınıflar, Devlet ve Tarih Üzerine Düşünceler

Bu yayında Cumhuriyet'in kuruluşu ve tartışmalar vesilesiyle, Devlet teorisinin eksikliği ve yetersizliği üzerinde durulmakta, Buna ilişkin bazı sorular sorulur belli noktalara dikkat çekilmeye çalışılmakta.

13 Mayıs 2018 Pazar

Soma, “İş Kazaları”, Mutlak Devlet ve Kapitalizm


Soma çocukluğumun geçtiği, kişiliğimin şekillendiği yerdir.
Çocukluğum bu madenci kasabasında, maden işçileri arasında geçmişti. Biz işçi çocukları, kömür kamyonlarının seslerinden hangi marka olduğunu bilme ve kimin olduğunu çıkarma oyunları oynardık. Yıllar sonra Emil Zola’nın Germinal romanını okuduğumda çocukluğumun dünyasına geri dönmüş gibi olmuştum.
Maden İşçileri ocakta, kafalarındaki kasklarının önüne, bir lamba takarlar. O lambanın enerjisi bellerindeki aküden gelir. İşçi ocağa girmeden önce, kendi markasını verip bir lamba alır. İşten çıktığında da teslim eder markasını alır. Bu akülerin her gün bakımı ve yeniden şarj edilmesi gerekir. Babam bu işin yapıldığı “lambahanede” ustabaşıydı.
Önceleri maden ocaklarında (benim çocukluğumda hala özel ocaklarda da) karpit lambası kullanılırdı. Bir devlet işletmesi olan o zamanın Garp Linyitleri İşletmesi’nde ise elektrikle çalışan modern lambalar.
Özel ve devlet işletmeleri arasında lambalarda yansıyan fark, aslında iş koşullarının tümünde görülebilirdi.

11 Kasım 2017 Cumartesi

Bir Devrimin Eşiğinde

Türkiye’yi esir almış Erdoğan-Ergenekon ittifakıyla uğraşmaktan, bütün dikkat ve enerjiyi onunla mücadelenin sorunlarına yöneltmekten, eşiğinde bulunduğumuz dünya ölçüsündeki devrimi yeterince erken göremedik ve bu konuda bir şeyler yazamadık.
Elbette çürüme ve terör tüm ülkeyi esir almadan ve tam bir faşizmle sonuçlanmadan, İslamcı-Türkçü ve faşizan Erdoğan-Ergenekon ittifakının, bir an önce yıkılması ve bu yıkılışın mümkünse, kitlelerin hareketiyle ve örgütlenmesiyle olması en acil görev olmaya devam ediyor.
Elbet bu mücadelenin, stratejiye, taktiğe, örgüt ve mücadele biçimlerine ilişkin sorunları, (muhalefetin hiç tartışmadığı ve tartışmaktan kaçındığı sorunlar) gündemimizin başında yer almaya; zaman ve enerjimizin çoğunu bir “kara delik” gibi yutmaya devam edecektir.

15 Ocak 2017 Pazar

Dünya’da ve Türkiye’de Neden Güçlü Demokratik Hareketler Yoktur?

Gerek Türkiye’de; gerek dünyada demokrasi mücadelesinin böylesine güçsüz olmasının ve son duruşmada ardında bilince çıkmamış demokratik özlemler bulunan toplumsal hareketlerin demokrasiye düşman politikaların aracı haline gelmelerinin, biri üst diğeri alt sınıflardan kaynaklanan iki temel nedeni vardır.
Birincisi egemen sınıfın korkaklığıdır; yani Burjuvazinin korkaklığı. Ama bunu şöyle de ifade etmek mümkündür: sınıfların çıkarları ve karakterleri özdeş değildir veya çakışmaz.
Kapitalizm (Ya da bir bütün olarak burjuvazinin tarihsel ve genel çıkarı) kendi saf mantığı içinde, demokrasi ile yani insanların biçimsel eşitliği ile çelişmez.
Çünkü işgücü denen metanın maddi ve manevi özellikleri onun kullanım değeri üzerinde herhangi bir etkide bulunmaz. Bütün diğer metalarda ise o malın maddi ve manevi özellikleri onun kullanım değerini belirler.