15 Şubat 2018 Perşembe

Demirtaş’ın Savunması İle İlgili Olarak Bir Gazetecinin Sorularına Cevaplar (Can Dündar'ın Attığı Twite)

Bana yöneltilen sorular şunlar:
“-Öcalan 2010 referandumunda neden “Evet deyin” haberi gönderdi?
-Haberi hangi bakan getirdi?
-BDP o yüzden mi boykota gitti?
-2014’te Öcalan neden Demirtaş’ı adaylıktan vazgeçirmeye çalıştı?
-Son çekilme kararı da bu yüzden mi”

Cevaplarım:
Önce soruların ardındaki mantığa ya da örtük varsayıma ilişkin kısa bir açıklama yapayım. Sorular sanki benim gerek Kürt hareketinin, gerek devletin iç ilişkilerini ve işleyişini bildiğim, herkesin sahip olmadığı bilgi ve enformasyona sahip olduğum yönünde bir izlenime dayanıyor gibi.
Ben aslında bu ilişkileri hiç bilmem ve pek merak de etmem. Benim yazılarımda yaptığım, kendi programatik, siyasi, stratejik amaçlarım açısından, yürüttüğüm politik mücadelede, toplumsal güçlerin, sınıfların, grupların eğilimlerine, nesnel çıkarlarına, karakterlerine, içindeki farklı stratejilere, bunların politik ifadelerine vs. bakarak birtakım analizler yapmaya durumu doğru değerlendirmeye ve bir yol bulmaya çalışmaktır.
Bu nedenle benim yukarıdaki sorulara cevap vermem çok zor ve bunların muhatabı olarak seçilmem gariptir.

14 Şubat 2018 Çarşamba

Sırrı Süreyya’nın Sözleri Örneğinde Bizim ve HDP’nin Stratejisinin Farkları

Şu habere bakalım:
HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Sayın Cumhurbaşkanına teşekkür etmek istiyorum. Kongremizi bugün grup toplantısında gösterdi. Utanmadan ana akım medya bu görüntüleri verecek. Değerli basın emekçilerini ayırıyorum. Bu ülkenin üçüncü büyük partisinin kongresinde bir tane canlı yayın aracı yoktu. Bu ülkede böyle bir kongre olmamış gibi davrandılar" dedi
Bu “teşekkürde” yanlış olan bir şey yok?  Sırrı Süreyya ironi yapmak için öyle demiştir” denemez.
Devletin başındakine elbette “sayın” diyecektir” denemez.
Bu bizim, yani bir demokratın, bir devrimcinin, politika yapma anlayışımızın tam da 180 derece zıddıdır.
Bir İslamcı-Türkçü faşist diktatöre karşı “ironi” ile mücadele edilemez.
Bir mücadelede politika diplomasiye kurban edilemez.
Diplomasi her zaman politikanın aracı olmalıdır, politika diplomasının değil. Maalesef burada Politika diplomasi diline kurban edilmektedir.

13 Şubat 2018 Salı

HDP Kongresi Ardından – Ne Yapmalı?

Elimizde fazla bir veri yok. Çok küçük belirtiler üzerinden bazı akıl yürütmelerle bir değerlendirme yapmayı deneyelim.
Bu değerlendirmeye biraz da “beyin fırtınası” ekleyelim.
Normal olarak insanlar kesin olarak bir sonuca ulaştıkları veya kesin olduğunu düşündükleri görüşleri açıkça ifade ederler. Ama herkesin aynı zamanda zihninden bin bir türlü, en akla gelmeyecek olasılıklar da geçer. Bunların ifade edilmemesi bunların kafada olmadığı anlamına gelmez. Bunlar genellikle çok özel dost meclislerinde veya arkadaş konuşmalarında ifade edilir.
Batı’da, özellikle burjuvazi, zihinden geçen şeylerin çok verimli de olabileceğini görmüş ve bu iş daha sistemli olarak yapmaya başlamıştır. Buna “beyin fırtınası” diyorlar. En iyi bilim adamları, en tecrübeli politikacılar, entelektüeller, düşünürler vs. bir araya geliyor ve kafalarından geçenleri açıkça, hiçbir sansüre uğratmadan ortaya döküp tartışıyorlar.
Şark kültürüne yabancıdır böyle açıklıklar.

12 Şubat 2018 Pazartesi

Demirtaş’ın Eş Başkanlıktan Tasfiyesinin Kroniği - Kim Kazandı?

“Önder Apo'nun Kürt sorununun çözümü konusunda da ön açıcı çözümlemeleri olmuştur. Bunları devlet, iktidar ve ulus çözümlemelerinden ayrı ele almak mümkün değildir. Özgürlükçü, demokrat ve bir sosyalist olarak Kürt sorununun çözümünü devlet olmada değil, demokratikleşmede görmüştür. 20. yüzyılda çekilen büyük acılar esas olarak, her ulusa bir devlet anlayışının, kapitalizmin ve onun siyasal formu olan ulus devlet anlayışı sonucu olduğunu ortaya koymuştur. Bu açıdan bölge ülkelerinde demokratik devrimi ve demokratikleşmeyi hedefleyen bir mücadele çizgisini Kürt halkının ve Özgürlük Hareketi'nin önüne koymuştur. Eğer inkar ve soykırım politikası yoksa, demokratik siyasal çözüm zihniyeti varsa çatışma içine girmeden sorunu çözebileceğini herkesin önüne koymuştur.”
HDP’nin dün yaptığı Kongre Demirtaş’ı başkanlıktan alma kongresiydi. (Bu kongrenin iktidarın baskılarına karşı bir direniş ve HDP’yi sahiplenme gösterisi yanını herkes yazdı yazıyor yazacak. Bunlar sorunun esas önemli yanı değildir. Önemli yanı tartışmadan kaçırmanın aracıdır.) Bu amaca ulaşıldı.

10 Şubat 2018 Cumartesi

HDP 3. Kongre Delegelerine Açık Mektup

Değeli HDP Üçüncü Olağan Kongre Delegeleri,
Bir örgütteki organların yetkileri ve temsil yetenekleri arasında her zaman bir doğrudan ilişki vardır ve olmalıdır.
Kongreler bir örgütün en yüksek organlarıdırlar. Onların üzerinde hiçbir organ yoktur.
Komisyonların kararları vs. sadece bir öneri olmaktan öze bir anlam taşımazlar.
Kongre delegeleri eşit ve bağımsız bireyler olarak Kongreyi oluştururlar. Onların önceki bağları da Kongre salonunda hukuken bitmiş olur.
Bu nedenle, sizler şu veya bu örgütün kontenjanından delege seçilmiş olabilirsiniz, ancak Kongre başladığı andan itibaren, bu kimlikleriniz hiçbir anlam taşımaz ve taşımamalıdır.
Sizler orada tamamen özgür bireyler olarak, düşüncelerinize, inançlarınıza, savunulan fikirlere, argümanlara bakarak karar verme hak ve göreviyle karşı karşıyasınız.
Bu nedenle bu mektup sizlere yöneliktir.

9 Şubat 2018 Cuma

Kandil’e Acil ve Açık Bir mektup

Konu HDP’nin bu hafta sonu toplanacak kongresi ve Selahattin Demirtaş’ın eş başkanlığa yeniden seçilip seçilmeyeceğidir.
Peki açık bir partinin alacağı kararlar hakkında Kandil’e açık ve acil bir mektup yazmak; Kandil’i muhatap almak yanlış bir davranış olmuyor mu?
Hayır, olmuyor ve olmaz.
Olmaz, çünkü Kandil (ve İmralı), HDP’nin ve üzerinde yükseldiği Kürt Özgürlük Hareketinin ne düşünüyor, ne diyor diye gözlerini diktiği yerdir.
Olmaz, çünkü Kandil’de bu hareketin kıvılcımını çakmış, savaşlarda pişmiş önderler ve bu hareketi oluşturan ulusal baskı altındaki bedel ödeyen geniş yığınların oğulları, kızları bulunmaktadır.
Bu bütün politik analizlerde ve davranışlarda göz önüne alınması gereken sosyolojik bir gerçektir.

8 Şubat 2018 Perşembe

HDP Kongresi Gelirken Ölümcül Bir Yanlışı Önlemek İçin Son Uyarılar

Önce yazarının isminin olmadığı, kaynağı somut olarak belirtilmemiş, Öznesi belli olmayan cümlelerle ifade edilmiş, verilişi bile bir manipülasyon olan HDP, Sezai Temelli isminde uzlaştıbaşlıklı şu haberi okuyalım:
“Mutabakat komisyonu kararını verdi. HDP kongreye Sezai Temelli ve Pervin Buldan'ın eş başkan adaylığı ile gidiyor.
DİYARBAKIR- Halkların Demokratik Partisi (HDP), 11 Şubat'ta gerçekleştireceği 3'üncü büyük olağan kongresinin hazırlıklarını yaparken, eş genel başkan adaylarını belirlemek üzere kurulan 5 kişilik mutabakat komisyonunun çalışmalarında da sona gelindi. HDP kongreye TBMM Başkanvekili Pervin Buldan ve HDP'nin Eş Genel Başkan yardımcısı Sezai Temelli'nin eş genel başkan adaylığı ile gidiyor.